English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | be flattered v. | gururu okşanmak | ||
Tom was flattered by Mary's attention. Mary'nin ilgisi Tom'un gururunu okşamıştı. More Sentences |
||||
General | be flattered v. | yağ çekilmek | ||
General | be flattered v. | yaltaklanılmak |
English | Turkish | |
---|---|---|
General | ||
General | like to be flattered v. | pohpohlanmaktan hoşlanmak |